14 Ocak 2011 Cuma

Celladım...

...bir nevi mazoşizim bu da işte! En dibe vurmuş anında, sanki daha kötü olabilirmişsin gibi, süslü kınlarından çıkarıp en insafsız şarkıları, kalbine kalbine saplarsın..
Kanatırsın kendini daha çok.. Kanın kuruyup, yaranın kabuk bağlamasını beklemek yerine, daha da derinleştirirsin taze yaranı deşe deşe... İkinci, üçüncü tekiller, ya da aynılarının çoğulları gerekmez aslında canının yanması için.. En vicdansız, en acımasız celladı içinde taşır çünkü insan.. Kendi bedeninde, ruhunda büyütür kendisini
en çok küçültebilecek olanı.. İnsanın canını en çok en yakınları acıtır derler ya.. Kendisinden daha yakın kim durabilir ki insana?!.. Surların, sınırların dışından gelmez en
can acıtıcı darbeler.. Surların dibinde kurulan pusular bile masum kalabilir insanın kendi kendine yaptıkları yanında.. Bile bile uçuruma atlayabilir mesela insan, arkasından
iten olmadan.. Bile bile öldürebilir bile kendini.. Faili malum katil tarafından son verebilir yaşamaya dair tüm ihtimallere.. Kendini var eden kendi değildir ama kendini yok edebilecek kadar hain ve nankör olabilir.. Kaçak oynayabilir.. Çıkabilir oyundan habersiz, puanının düşeceğine aldırmadan.. Kesin bir yok oluşla, olası tüm acılara son verebileceği hayaline kaptırıp kendini, düşünmekten azad edip aklını, o hayalin peşinden gidebilir.. Soyut ve somut anlamda ispatına gidebilir tüm bu kavramların, teorileri
gözü kara bir şekilde pratiğe dökebilir.. Yasa bürüyebilir kendi gözünü bilinçlice.. Küçücük acılardan depremler yaratıp yıkabilir hayatını.. Geçmişinden
ve geleceğinden önce bugününü katleder.. En kısa yoludur bu kendini harcamanın.. Bugün giderse bilir ki; geçmiş de kalmaz gelecek de.. Tüm bu gözü karalığı, bu deliliği, kendisine bahşedilen zekayı kaldıramamasındandır dogmalarının.. Aklın çözüm bulamadığı yerde, mantıksızlıklar diyarında sonsuza dek tutsak kalacağını sezdiğinde
kendi çekebilir kendi ipini.. Cellad mellad gerekmez insana.. En gözü dönmüş celladı, içinde taşır çünkü insan.....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder